Omurga Hastalarının Bilinmeyen Yönleri ve Tedavileri

Bu sayfa, bir hekimin günlük pratiğinde yaşadığı insanlık hallerini, tıbbın soğuk terminolojisinin ardındaki sıcak anları ve mesleğin perde arkasındaki duygusal, düşündürücü, hatta bazen komik deneyimlerini paylaşır. Beyaz önlük bir simgedir: Bilimin ciddiyetini, hastaların umudunu ve doktorun yükünü taşır. İşte bu notlar, o önlüğün cebinden düşen samimi izlenimlerdir…

BEL OMURU DAR KANALI (LOMBER STENOZ)

BEL OMURUNDA DAR KANAL (LOMBER STENOZ) Lütfen bu bölümü okumadan önce DAR KANAL (STENOZ) yazısını okuyun. Bel bölgesinde ki omurların oluşturduğu kanalın omuriliğin fonksiyonunu engelleyecek kadar daralmasıdır. Çoğunlukla instabilite denilen mini kayma başlangıcı ile birlikte olur. Bu sorunun çok artması ile sonuçlanır. Omurilik kanalı bazen bariz dardır ama şikayet yoktur. Bazen çok hafif dardır ama şikayet çoktur. Şikayet çoksa kanal darlığı vardır. Biz buna filmi değil insanı tedavi ediyoruz deriz. Bel bölgesinde kanal darsa şu şikayetler olur: Uzun yürüyememe. Belli mesafeden sonra hastanın oturmak veya öne eğilerek beklemesi. Yürür tekrar aynı mesafede aynı şikayet olur. Uzun ayakta duramaz, yemek yaparken iki büklüm olur sık sık uzanır. Yürürken öne doğru eğilir. Çünkü bu sırada kanal 1-2 mm genişler. Bu rahat etmesini sağladığı için öne eğilerek yürür. Sıkışma yerine göre ayak ve/veya bacak kuvvetsizlikleri veya felçler. Bacakların üşümesi ısıtılamaması. Ayak ve bacaklarda his kaybı. İleri durumda idrarı sık yapma hatta yapamama. Tedavisi: Kanalın mikrocerrahi veya endoskopik cerrahi ile açılması. Eğer instabilite varsa hareketi engellemeyecek şekilde destek yani fiksatör uygulanır. Eğer instabilite varsa fiksatör kullanılmıyor ise bu çok büyük hatadır. Hasta ileride asla mutlu olamaz. Bu tür hastalarda osteoporoz yani kemik erimesi en büyük cerrahi zorluğu oluşturur. Cerrahi özellikle 50 yaşından sonraki bayanlarda varmış gibi planlanmalıdır.   Tedavi yaptırmak istemiyorsunuz. Yürümem o zamanda şikayetim çok olmuyor diyebilirsiniz. Bu çok yanlıştır. Çünkü yaşlılık bacaklardan başlar unutmayın. Bacaklar az çalışınca hemen incelir bu bacaklardan kaynaklanan pıhtı atmasına olanak sağlar. Yani aniden beyninize pıhtı atar buna bağlı da felçler hatta ölümler gelişir. Yürümeyince ayrıca akciğer ve kalbinizin gücünü de yitirirsiniz. Yani çok hızlı yaşlanırsınız.  
Read more...

Bel Fıtığının Tekrar Etmemesi İçin Ne Yapmak Gerekir?

BEL FITIĞININ TEKRAR ETMESİNE NÜKS DENİR BEL AĞRISI OLAN HASTADA BAZEN BEL FITIĞI NÜKS ETTİ ZANNEDİLİR. Bu ikisini ayırt etmek için öncelikle inceleyen hekimin bilgili olması ve de art niyetli olmaması gerekmektedir. Bel fıtığı ameliyatı geçirmiş tüm hastaların erken dönemde MR incelemelerinde mutlaka küçük siyahlıklar (granülasyon dokusu) veya hatta gerçekten ufak disk parçaları görülür. Bacağa yayılmayan bel ağrısının önemi 4 – 6 ay için yoktur. Bel ağrısı egzersiz ile daha sonra yavaş yavaş geçer. Bacağa yayılıyor ise küçük parça disklerden olabilir. Bu küçük disk parçaları bir hafta kadar ağrı yapabilirler fakat küçük ve gevşek parça olduğu için vücut bunu çok kolay emer yok eder (rezorpsiyon). Parça büyük ise ki bu nadirdir vücudun temizlemesi bir ayı bulabilir.1-2 ay sonra bu küçük parça çıkışları durur. Bir ayı geçen bacak ağrısı var ise parça sert ve büyüktür işte bu durum önemlidir.   Bel fıtığı ameliyatlarından sonra nüks yani tekrar aynı yerden fıtık olabilir. Bu oran %7-24 oranında görülür. MİKROCEP TEKNİĞİ UYGULANIRSA BU TEKRAR OLMAZ. 8 yılda bir vakada görülmüştür.   Doktorunuza Sorun: Bugün ameliyat oldunuz ve 8 saat sonra taburcu olacaksınız. Ancak, sonrasında hareket etmek kesinlikle yasak mı? Mikroskopik veya endoskopik yöntemlerle yapılan diskektomi ameliyatlarından sonra taburcu süresi genellikle böyledir. Ancak taburcu olduktan sonra sürecin nasıl ilerleyeceğini doktorunuza mutlaka sormalısınız. Önemli sorular: Ne zaman işime dönebilirim? Ne zaman ağır yük kaldırabilirim? Ne zaman futbol oynaya bilirim? Ne zaman aerobik yapabilirim? Ne zaman koşabilirim? Korse takacak mıyım? Yatmam zorunlu olacak mı? Nüks yani tekrar eder mi?   Taburcu süreniz kısa olsa da, yukarıdaki soruların cevapları sizin yaşam kalitenizi doğrudan etkileyecektir. Bu yüzden doktorunuza danışarak net bilgiler almanız önemlidir.          
Read more...

Bel Fıtığında Ameliyat Mutlaka Gerekli midir ?

Bel fıtığı tabi ki her zaman cerrahi müdahale gerekmez Fıtıkların YOK OLMASI iki şekilde mümkündür. Birincisi cerrahidir: Çıkan ve siniri sıkıştıran parçayı alırsınız. Bel fıtığı tabi ki her zaman cerrahi müdahale gerekmez. Protrüzyon yani diskin kılıfının tam yırtılmadığı durumlarda halk arasında patlamamış fıtıklarda cerrahi oranı %1, ekstrüde yani kılıfını yırtmış fıtıklarda halk arasında patlamış diye isimlendirilir cerrahi oranı %25, dışarı çıkan parça felç yapmışsa veya yapacak kadar büyükse cerrahi oranı %100 dür. İkincisi: Vücut kendisi savunma sistemleri ile emerek yok eder (rezorbsiyon). Burada hekimler bu bilgi ile cerrahiye veya beklemeye karar verirler. Burada amaç ne cerrahi karar almak veya ne de cerrahi yapmamaktır tek amaç vardır HASTANIN SİNİRİNİN ZARAR GÖRMEDEN fıtığın yok olmasıdır. Hastanın fıtığı yok olmuş ama sinir zarar görüp felç olmuş ise tedavi tabi ki BAŞARISIZDIR. Hastaya cerrahi karar verilmediğinde AĞRI GEÇİRMEK VEYA AZALTMAK İÇİN Fizik tedavi, kök blokları, lazer, epidural enjeksiyon, ozon, ağrı kesiciler… kullanılabilinir.  
Read more...

Bel Fıtığı Tedavisi

Fıtıkların YOK OLMASI iki şekilde mümkündür. Birincisi cerrahidir: Çıkan ve siniri sıkıştıran parçayı alırsınız. Bel fıtığı tabi ki her zaman cerrahi müdahale gerekmez. Protrüzyon yani diskin kılıfının tam yırtılmadığı durumlarda halk arasında patlamamış fıtıklarda cerrahi oranı %1, ekstrüde yani kılıfını yırtmış fıtıklarda halk arasında patlamış diye isimlendirilir cerrahi oranı %25, dışarı çıkan parça felç yapmışsa veya yapacak kadar büyükse cerrahi oranı %100 dür.   İkincisi: Vücut kendisi savunma sistemleri ile emerek yok eder (rezorbsiyon). Burada hekimler bu bilgi ile cerrahiye veya beklemeye karar verirler. Burada amaç ne cerrahi karar almak veya ne de cerrahi yapmamaktır tek amaç vardır HASTANIN SİNİRİNİN ZARAR GÖRMEDEN fıtığın yok olmasıdır. Hastanın fıtığı yok olmuş ama sinir zarar görüp felç olmuş ise tedavi tabi ki BAŞARISIZDIR. Hastaya cerrahi karar verilmediğinde AĞRI GEÇİRMEK VEYA AZALTMAK İÇİN Fizik tedavi, kök blokları, lazer, epidural enjeksiyon, ozon, ağrı kesiciler… kullanılabilinir.
Read more...

DOKTORUNUZA SORUN futbol oynayabilecek miyim, buzdolabı ne zaman taşıyabilirim?

Doktorunuza Sorun: Bugün ameliyat oldunuz ve 10 saat sonra taburcu olacaksınız. Ancak, sonrasında hareket etmek kesinlikle yasak. Mikroskopik veya endoskopik yöntemlerle yapılan ameliyatlardan sonra taburcu süresi genellikle böyledir. Ancak taburcu olduktan sonra sürecin nasıl ilerleyeceğini doktorunuza mutlaka sormalısınız. Önemli sorular:
  • Ameliyatın tekrarlama riski var mı?
  • İşime ne zaman başlaya bilirim?
  • Ev işi ne zaman yapabilirim?
  • Ne zaman tekrar futbol oynayabilirim?
  • Buzdolabı taşıyabilir miyim?
Taburcu süreniz kısa olsa da, yukarıdaki soruların cevapları sizin yaşam kalitenizi doğrudan etkileyecektir. Bu yüzden doktorunuza danışarak net bilgiler almanız önemlidir.  
Read more...

BEL FITIĞI TEKRARLAR MİKROCEP OLMAZSA

Bel fıtığı ameliyatlarından sonra nüks yani tekrar aynı yerden fıtık olabilir. Bu oran %7-24 oranında görülür. MİKROCEP TEKNİĞİ UYGULANIRSA BU TEKRAR OLMAZ. 8 yılda bir vakada görülmüştür.   Doktorunuza Sorun: Bugün ameliyat oldunuz ve 10 saat sonra taburcu olacaksınız. Ancak, sonrasında hareket etmek kesinlikle yasak mı? Mikroskopik veya endoskopik yöntemlerle yapılan ameliyatlardan sonra taburcu süresi genellikle böyledir. Ancak taburcu olduktan sonra sürecin nasıl ilerleyeceğini doktorunuza mutlaka sormalısınız. Önemli sorular:
  • Ameliyatın tekrarlama riski var mı?
  • Ne zaman tekrar futbol oynayabilirim?
  • Sonraki hayatımda buzdolabı gibi ağır bir yükü taşıyabilir miyim?
Taburcu süreniz kısa olsa da, yukarıdaki soruların cevapları sizin yaşam kalitenizi doğrudan etkileyecektir. Bu yüzden doktorunuza danışarak net bilgiler almanız önemlidir.          
Read more...

Doktorların En Zorlandığı Hastalar

  Bir doktor için en zorlayıcı hasta gruplarından biri, fiziksel rahatsızlıkların ötesinde, ailevi ve kişisel psikolojik sorunlarla başa çıkmaya çalışan bireylerdir. Ayrıca dürüst olarak açıklık ile söylemeliyim ki beni en çok bu konuda yoran hastalar AİLEVİ VEYA KİŞİSEL PSİKOLOJİK SORUNLARI OLAN KİŞİLERDİR. Tıbbi tedavi temel olarak fiziksel semptomlara odaklansa da, psikolojik ve duygusal faktörler tedavi sürecini doğrudan etkileyebilir. Özellikle ailevi çatışmalar, örneğin gelin-kaynana anlaşmazlıkları, eşler arasındaki iletişim sorunları veya sürekli stres altında olmak, hastanın ruhsal sağlığını olumsuz etkileyerek tıbbi sürecin karmaşık hale gelmesine neden olabilir. Hatta seksüel sorunu olanlar bile bu gurup içinde sayıla bilinir bazen bu da konu edilebiliniyor. Bu bizim hastalığımızın problemi mi yoksa değil mi bir omurga cerrahı kolaylıkla ayırt edebilir. Fakat hasta takıntılı olup ikna edilemeye biliniyor. Böyle durumlarda, yalnızca fiziksel belirtileri ele almak yeterli olmaz; hastanın genel iyilik halini göz önünde bulundurmak ve gerekirse psikolojik destek almasını teşvik etmek gerekir. Bir doktor olarak öncelikli hedefimiz, hastaların fiziksel sağlıklarını korumak ve tedavi etmektir. Ancak, psikolojik yüklerin göz ardı edilmesi, tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı dengeli bir şekilde ele almak, hastanın iyileşme sürecini hızlandırabilir. Sonuç olarak: Ailevi ve kişisel psikolojik sorunlar, hastaların sağlık durumlarını ve tedavi sürecini doğrudan etkileyebilir. Ancak bu, iyileşmenin önünde aşılmaz bir engel değildir. Bazen, profesyonel bir psikolojik destek veya terapist yardımıyla bu sorunların üstesinden gelmek, hem hastanın genel sağlığına hem de tedavi sürecine olumlu katkı sağlayabilir. Unutmamalıyız ki bu sorunları olan kişilerde omurga hastalığına yakalanabilir. Sabırla yardımcı olmak zorundayız.  
Read more...