Author - Op.Dr. S. Cengiz Türkmen

Bel Fıtığı Tedavisi

  Vücudun doğal iyileşme süreçleri, fıtıklı diskin etrafındaki ödemi ve yırtık alanını zamanla çözebilir. Bazı hastalar büyük, belirgin bir fıtığa sahip olmalarına rağmen hiçbir belirgin ağrı hissetmeyebilirler. Örneğin, MR görüntülerinde büyük bir fıtık olduğu halde, ağrı hissetmeyen kişilere rastlanmıştır. Buna karşın, küçük bir fıtık bile sinire baskı yaparak şiddetli ağrılara yol açabilir. Hatta, büyük bir fıtık üzerinde küçük bir diğer fıtık parçası, ağrının kaynağı olabilir. Bu durumda, yanlış teşhis ve tedavi hastanın iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu durumu göz önünde bulundurduğumuzda, muayene ve görüntüleme (MR) sonuçları birbirini desteklemelidir. MR'daki her fıtık görünümü, hemen panik yapmayı gerektirmez. Bunun yerine, doğru bir teşhis koymak için doktorun dikkatli bir şekilde muayene yapması şarttır. Birçok bel fıtığı, sinir sıkışması belirtisi göstermediği sürece cerrahi müdahale gerektirmez. Tedavi Yaklaşımları:
  1. Ağrı Kesici İlaçlar: Çoğu fıtık vakasında, ağrı kesici ilaçlar ile ağrılar kontrol altına alınabilir. Sinir sıkışması olmadığı sürece, bu yaklaşım genellikle yeterli olur ve vücut zamanla fıtığı "rezorbe" eder, yani diskten çıkan parça vücut tarafından emilir ve temizlenir.
  2. Cerrahi Müdahale: Ancak, sinir sıkışması mevcutsa, ve bu durum ilerleyici sinir hasarına yol açıyorsa, cerrahi müdahale gereklidir. Bu durumda da gecikilmemelidir. Fıtık parçasının sinire baskı yapmaya devam etmesi, ciddi ve geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir. Bu nedenle, cerrahiden önce her zaman dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır. Sinir ezilmesi varsa, cerrahi müdahale yapmak kaçınılmazdır.
  3. Yöntem Seçimi: Tedavi süreci, hastanın şikayetlerine ve MR bulgularına göre kişiselleştirilir. Örneğin, bacak ağrısı şikayeti olan bir hastada enjeksiyon tedavisi kullanılabilir. Bu, minör cerrahi bir yaklaşım olup, sinir köklerinin ağrısını geçirebilir. Ancak, bel ağrısı olan hastalarda, fiziksel terapi, radyo frekans, ozon tedavisi veya lazer gibi yöntemler denenebilir.
  Ameliyatın Zamanlaması: Ameliyat, en son çare olarak düşünülmesi yanlıştır. Doğru cümle en doğru anda cerrahi yapılmalıdır. Bu yaklaşım, eskiden ameliyatın "son çare" olarak görüldüğü zamanki yaklaşımdan farklıdır. Günümüzdeki gelişmiş teknoloji ve görüntüleme yöntemleri, doktorların daha doğru zamanlamalarla müdahale etmelerini sağlar. Bel fıtığına bağlı sinir hasarı riski bulunduğunda cerrahiye gidilmelidir. Çünkü hasar oluştuktan sonra kaliteli yaşam şansı azalmaktadır. Sonuçta Doktorunuz sizi zarar görmeden iyileştirdiyse başarılı olmuştur ve sonraki hayatınızı da yasaklar olmadan size bir yaşam verdiyse mükemmeldir. Tedavi Seçeneklerinin Değerlendirilmesi: Her hasta için tedavi seçeneği farklıdır. Şikayetler, muayene sonuçları ve MR bulguları göz önünde bulundurularak en uygun tedavi yöntemine karar verilmelidir. Ayrıca, tedavi sürecinde hastanın yaşadığı ağrının türüne ve şiddetine bağlı olarak farklı yaklaşımlar tercih edilir. Özetle, bel fıtığı tedavisinde en önemli nokta, doğru teşhis ve kişiselleştirilmiş tedavi planıdır. Ancak, sinir hasarı riski bulunan durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir ve bu süreç, hastanın sağlığı ve mutluluğu ön planda tutularak dikkatle yönetilmelidir.  
Read more...

Bel Fıtığı Hakkına Bilinen Yanlışlar Nelerdir?

  Bel fıtığı, toplumda sıkça konuşulan ve hakkında birçok yanlış bilginin dolaştığı bir sağlık sorunudur. Bu yanlış bilgiler, hastaların yanlış tedavilere yönelmesine veya gereksiz endişelere kapılmasına neden olabilir. İşte bel fıtığı hakkında bilinen en yaygın yanlışlar:
  1. Her Bel Ağrısı Bel Fıtığı Değildir
  • En büyük yanlış, her beli ağrıyana bel fıtığı teşhisi konulmasıdır.
  • Bacak ağrısı yoksa bel ağrısı olan hastalarda bel fıtığı teşhisi oranı sadece %4'tür. Yani bel ağrısı çeken her 100 kişiden sadece 4'ünde bel fıtığı vardır.
  • MR çekimlerinin yaygınlaşması ve muayenenin göz ardı edilmesi, teşhis hatalarını artırmıştır.
  • İlginç bir şekilde, sokaktan geçen ve hiç bel ağrısı yaşamamış kişilerin %65'inde MR'da bel fıtığı bulguları görülebilir. Bu durum, sadece MR sonuçlarına dayanarak teşhis koymanın ne kadar yanlış olduğunu gösterir.
  1. Cihazlar Değil, Hekimin Bilgisi ve Tecrübesi Önemlidir
  • Cihazlar sizi ameliyat etmez. Ameliyatı yapan, hekimin bilgisi ve elleridir.
  • Hastalar, mikroskop veya endoskopi gibi terimleri duyunca rahatlıyor. Ancak asıl önemli olan, hekiminizin bilgisine ve tecrübesine güvenmektir.
  • Kullanılan cihaz, hekimin karar verdiği bir araçtır. Önemli olan, bu aracı doğru kullanacak olan hekimin yetkinliğidir.
  • Bu yüzden mikrocerrahi veya endoskopi gibi cihaz isimleri ile hekim aramamalısınız. Güveneceğiniz hekimi bulmalısınız.
  1. Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavisi Yanıltıcı Bir İfadedir
  • "Ameliyatsız bel fıtığı tedavisi" ifadesi, büyük bir yanıltmacadır. Doğrusu, "ağrı geçirme yöntemleri" olarak adlandırılmalıdır.
  • Aşağıdaki yöntemler, bel fıtığını tedavi etmez, sadece ağrıyı geçici olarak hafifletir:
    • Proloterapi
    • Kriyoterapi
    • Radyofrekans
    • Ozon Tedavisi
    • Epidural Enjeksiyon
    • Foraminal Enjeksiyon
    • Tetik Nokta Tedavisi
    • Epiduroskopi
    • Lazer Tedavisi
  • Bu yöntemler, sanki bel fıtığını tedavi ediyormuş gibi sunuluyor. Ancak gerçekte, sadece ağrıyı geçici olarak azaltmada kullanmaktayız. Hekiminiz tüm bu yöntemleri bilerek size en uygununu seçmesi en doğrusudur.
  • Televizyon kanallarında bu tür yöntemlerin ücretleri ödenerek reklamlarının yapılması, sorunu çözmek yerine daha da büyütür.
  1. Ameliyat Sonrası Taburcu Olma Süresi Yanıltıcı Olabilir
  • "Bugün ameliyat, 10 saat sonra taburcu" gibi ifadeler, hastalarda yanlış bir güven hissi yaratabilir.
  • Mikroskopik veya endoskopik ameliyatlar sonrası taburcu olma süresi kısa olsa da, asıl önemli olan ameliyat sonrası süreçtir.
  • Hastaların hekimlerine sorması gereken önemli sorular şunlardır:
    • Taburcu olduktan sonra neler olacak?
    • Bel fıtığı tekrar eder mi?
    • Ne zaman normal aktivitelerime (araba kullanmak, ev işi yapmak, işine gitmek…) dönebilirim? Hatta futbol oynaya bilir, ağır kaldıra bilirim?
  1. Bel Fıtığı Tedavisinde Tek Çözüm Ameliyat Değildir
  • Bel fıtığı tedavisinde her zaman cerrahi müdahale gerekmez.
Protrüzyon (diskin kılıfının tam yırtılmadığı durumlar) gibi hafif vakalarda halk arasında patlamamış bel fıtıklarında, cerrahi oranı sadece %1'dir. Ekstrüde yani kesenin kılıfını yırtma yani patlamış fıtıklarda cerrahi oranı %25 dir. Felç gelişmiş ise veya gelişmek üzere olacak kadar büyük fıtıklarda ise cerrahi %100 dür.
  • Doğal iyileşme (rezorbsiyon), vücudun fıtıklaşan diski kendiliğinden temizlemesiyle mümkündür. Bu süreçte, ağrıyı azaltmak için fizik tedavi, ilaç tedavisi veya enjeksiyonlar veya aşağıda verdiğim diğer yöntemler kullanılabilir.
  • Ancak, sinir sıkışmasına bağlı ciddi belirtiler varsa veya diğer tedavi yöntemleri başarısız olmuşsa, cerrahi müdahale gerekir.
  1. Bugün Ameliyat, 10 Saat Sonra Taburcu... Ama Sonrası Kıpırdamak Yasak!
Bel fıtığı ameliyatları, özellikle mikroskopik ve endoskopik yöntemlerle yapıldığında, hastaların çoğu 10 saat gibi kısa bir sürede taburcu edilebiliyor. Ancak bu durum her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Mikrocerrahi veya endoskopik cerrahi kullanılması değil uygulanılan cerrahi metot hastanın iyileşmesi ve tekrarlama riskinin önlenmesi açısından büyük önem taşıyor. Özellikle şu soruları hekiminize sormalısınız:
  1. Taburcu olduktan sonra neler olacak?
    • Ameliyat sonrası evde nasıl bir bakım süreci gerekiyor?
    • Hangi hareketlerden kaçınmalısınız?
    • Ne zaman kontrollere gelmelisiniz?
  2. Bel fıtığı bir daha tekrar eder mi?
    • Tekrarlama riski nedir?
    • Bu riski azaltmak için neler yapabilirsiniz?
  3. Ne zaman futbol oynayabilirim?
    • Spor yapmaya ne zaman başlayabilirsiniz?
    • Hangi aktivitelerden kaçınmalısınız?
  4. Buzdolabı taşıyabilir miyim?
    • Ağır kaldırmak ne zaman güvenli olur?
    • Günlük aktivitelerinize ne zaman dönebilirsiniz?
Sonuç Bel fıtığı hakkında bilinen yanlışlar, hastaların yanlış tedavilere yönelmesine veya gereksiz endişelere kapılmasına neden olabilir. Doğru teşhis ve tedavi için, muayene ve MR gibi görüntüleme yöntemleri birlikte değerlendirilmelidir. Ameliyat kararı, hastanın durumuna ve hekimin tecrübesine göre verilmelidir. Ayrıca, ameliyatsız yöntemlerin sadece ağrıyı geçici olarak hafiflettiği unutulmamalıdır. Unutmayın: Bel fıtığı tedavisinde en önemli şey, doğru teşhis ve hekiminizin bilgisine güvenmektir. Yanlış bilgilerle hareket etmek yerine, uzman bir hekimle iş birliği içinde olmak, sağlıklı bir yaşam sürmenin en doğru yoludur. Özetle:
  • Her bel ağrısı bel fıtığı değildir.
  • Cihazlar değil, hekimin bilgisi ve cerrahi metodu önemlidir.
  • Ameliyatsız tedavi yöntemleri sadece ağrıyı geçici olarak hafifletir.
  • Ameliyat sonrası süreç, ameliyat kadar önemlidir.
  • Bel fıtığı tedavisinde tek çözüm ameliyat değildir. Çok dikkatli muayene ve tetkik ile karar verilir. Yanlış karar hastanın zarar görmesine neden olur. Başarı hastanın zarar görmeden bu hastalıktan kurtulmasıdır.
  • Ameliyat sonrası taburcu olma süresi yanıltıcı olabilir; hekiminize doğru soruları sorun.
 
Read more...

Bel Fıtığı Nasıl Oluşur?

  Bel fıtığı, omurlar arasındaki yastık görevi gören disklerin kılıflarının yırtılması sonucu, diskin içindeki sulu kıkırdak kısmının dışarıya çıkarak omuriliği veya sinir köklerini sıkıştırmasıyla meydana gelir. Ancak her bel fıtığı, omuriliği ya da sinir köklerini sıkıştırmaz. Birçok bel fıtığı, belirgin ağrıya yol açmadan sessiz bir şekilde varlık gösterir ve bazıları sadece küçük bel ağrıları ya da kısa süreli bacak ağrıları şeklinde kendini gösterebilir. Bu ağrılar birkaç gün içinde geçebilir. Bir araştırmada, 30-60 yaş arası rastgele insanlardan alınan MR görüntülerinde, hayatında hiç bel ya da bacak ağrısı yaşamamış bireylerin %65’ında bel fıtığı tespit edilmiştir. Bu durum, MR’da görülen her fıtığın panik yaratmaması gerektiğini gösterir. Çünkü her bel fıtığı sorun yaratmaz; çoğu zaman sorun çıkarmadan var olabilir. Bu noktada, hastanın fiziksel muayenesi büyük bir önem taşır. Bir doktor, dikkatli ve sabırlı bir şekilde muayeneyi gerçekleştirmelidir. Örneğin, bel fıtığı ameliyatı sonrası iyileşmeyen hastalar üzerinde yapılan bir araştırma, bu kişilerin %65'inin aslında bel fıtığı teşhisi almadıklarını ortaya koymuştur. Yani yanlış teşhisler, sıkça karşılaşılan bir durumdur ve bu da fiziksel muayenenin önemini bir kez daha vurgulamaktadır. Fiziksel muayene sırasında, doktorunuz sinir sıkışması olup olmadığını kontrol eder. Eğer sinir sıkışması yoksa, ağrının kaynağının omurgadan mı yoksa başka bir durumdan mı kaynaklandığını araştırmalıdır. Omurgadan kaynaklanıyorsa, hangi omurga hastalığının söz konusu olduğu belirlenmelidir. Omurgadan kaynaklanmayan bel ve bacak ağrıları ise başka hastalıkların belirtisi olabilir: kalça, böbrek, safra kesesi, pankreas, akciğer, mide, bağırsak, romatizmal hastalıklar gibi pek çok farklı neden bel ve bacak ağrısına yol açabilir. Bacak ağrısı olmadan bel ağrılarında bel fıtığının oranı %4, bacak ağrılarında ise bu oran %70’tir. Fıtık, bir organın yer değiştirmesini ifade eder. Vücutta her organın belirli bir yeri vardır ve eğer bir organ yer değiştirir veya yer değiştirirken çevresindeki dokuları rahatsız ederse, buna fıtık denir. Örneğin, karındaki bağırsaklar karın duvarını yırtıp dışarıya çıkarsa, buna karın fıtığı denir. Bel fıtığının oluşmasında en temel faktörler, omurga etrafındaki kasların zayıflığı, genetik yatkınlık ve travmalardır. Halk arasında bel fıtığı genellikle travmaya bağlanır; ağır yük kaldırma, çocuğu kaldırma veya ters hareket yapma gibi durumlar fıtığa yol açtığı düşünülür. Ancak unutmamak gerekir ki, hamallar veya haltercilerde bel ağrısı çok nadiren görülür. Hatta Japon sumo güreşçilerinin bel rahatsızlıkları olmadığı hiç akla gelmez. Bel kaslarında  zayıflık varsa Travma ve genetik faktörler de önemli bir rol oynar. Genetik faktörleri değiştirme şansımız yoktur. Sonuç olarak, omurga etrafındaki kasları güçlü tutmak, bel fıtığından korunmanın anahtarıdır. Bu, travma ya da genetik faktörlerden bağımsız olarak bel fıtığı riskini azaltmada etkili olacaktır. Kısaca “siz omurga etrafında ki kaslarınızı güçlü kılın” bakın bakalım yukarıda ki etkiler sizi fıtık edecek mi? İşte işin ana fikri budur.-  
Read more...

BEL FITIĞI AMELİYATLARI

  Bel fıtığı ameliyatları, hastanın durumuna ve fıtığın tipine göre farklı tekniklerle gerçekleştirilebilir. Bu teknikler arasında mikrocerrahi ile diskektomiendoskopi ile diskektomilazer ve fiksasyonla diskektomi gibi yöntemler bulunur. Her bir yöntem, belirli durumlarda avantajlar sunar ve cerrahın tecrübesi ile hastanın ihtiyaçları doğrultusunda seçilir.
  1. Mikrocerrahi ile diskektomi
  • En sık kullanılan yöntemdir.
  • Mikroskop altında gerçekleştirilir ve küçük bir delikten fıtıklaşmış disk materyali çıkarılır.
  • Kanal içi disk herniasyonlarında (en yaygın bel fıtığı tipi) oldukça etkilidir.
  • Ameliyatın başarısı, cerrahın tecrübesi ve becerisine bağlıdır.
  1. Endoskopi ile diskektomi
  • Uzak lateral disk herniasyonlarında (nadir görülen bel fıtığı tiplerinde) daha avantajlı olması muhtemeldir.
  • Kanal içi disk herniasyonlarında mikrocerrahi ile diskektomi ile aynı sonuçları verir.
  • Ancak endoskopi ile diskektominin az olsa da körlük gibi ciddi komplikasyon riski taşıması, bu yöntemin dikkatli kullanılmasını gerektirir.
  • Bu yöntemde yöntemde de cerrahın tecrübesi kritik öneme sahiptir.
 
  1. Lazer (Lazer Nükleotomi)
  • Patlamamış fıtıklarda kullanılır.
  • Diskin içi lazerle boşaltılarak, yukarıya doğru kabaran disk materyalinin geri çekildiği düşünülür.
  • Patlamamış fıtıklarda iyileşme sürecini hızlandırma ihtimali olduğu için tercih edilebilinir.
  • Patlamış fıtıklarda etkili değildir ve bu durumlarda kullanılmaz.
  1. Fiksasyonlu Diskektomi
  • İnstabil olgularda (gizli kayma veya kayma başlangıcı) tercih edilir.
  • Rijit yani çok sert sistemler vardır bunlar omurların hareketini durdururlar bir de OMURGA HAREKETİNE İZİN VEREN sistemler vardır, bu sistemlerin komplikasyonu yani tekrar ameliyat gerektiren sonuçları çok azdır.
  • Eğer instabilite varsa ve fiksasyon yapılmazsa, hastada şiddetli bel ağrıları veya fıtığın tekrarlama (nüks) riski artar.
  • Füzyonlu veya füzyonsuz yapılması, cerrahın kararına ve hastanın durumuna bağlıdır.
Hangi Yöntem Daha İyi?
  • Her hasta için tek bir doğru yöntem yoktur.
  • Ameliyat tekniği, hastanın fıtığının tipine, omurga yapısına ve genel sağlık durumuna göre belirlenir.
  • Örneğin, bir hastada mikrocerrahi ile diskektomi veya endoskopik diskektomi yeterli olurken, başka bir hastada fiksasyonla birlikte diskektomi gerekebilir.
  • Cerrahın farklı tekniklere hakim olması ve hastaya en uygun yöntemi seçmesi, ameliyatın başarısını doğrudan etkiler.
Önemli Notlar:
  • Cihazlar ameliyatı kendisi yapmaz. Ameliyatın başarısı, cerrahın bilgisi, tecrübesi ve becerisine bağlıdır.
  • Her hastaya aynı ameliyatı yapmak doğru değildir. Hastanın durumuna uygun bir yaklaşım benimsenmelidir.
  • Ameliyat sonrası iyileşme süreci, hastanın yaşam tarzı, vücut sağlığına, egzersiz alışkanlıkları ve psikolojik durumuyla da yakından ilişkilidir.
  Sonuç Olarak: Bel fıtığı ameliyatları, farklı tekniklerle ve hastaya özel yaklaşımlarla gerçekleştirilir. Doğru yöntemin seçilmesi ve cerrahın tecrübesi, ameliyatın başarısını belirler. Bu nedenle, bel fıtığı tedavisinde uzman bir hekimle çalışmak ve kişiye özel bir tedavi planı oluşturmak büyük önem taşır. Kanal içi disklerde yani en çok görülen bel fıtığı tiplerinde sonuçlar aynı olduğu için bu fıtıklarda Endoskopinin bir yan etkisi (komplikasyonu) olan KÖRLÜK riskini göze almak çok doğru değildir. Fakat hemen söyleyeyim ki bu “cihazlar ameliyatı kendisi yapmıyor”, bunları kullanan “eller yapıyor”. Yani mikrocerrahiyle veya endoskopik cerrahiyle ameliyat olan her hasta aynı ameliyatı olamıyor, cerrahın bilgisi ve becerisi kadar bu cihazlar size yardımcı oluyor başarı ortaya çıkıyor. İnstabil olgularda aşırı vida kullanmadan haraketli fiksasyon yapmak en iyi sonuç yaratıyor. Hiç fiksatör kullanmayan cerrah mutlaka bazı hastalarda başarısız olur. Gerekiyor ve yapılmamışsa hastanın yaşamını olumsuz olarak çok etkiler. Bel ağrıları geçmez çok artar ve/veya bel fıtığı nüksü (tekrar bel fıtığı olma) gelişir. Okuduğunuz gibi ameliyat metotları farklıdır. Bazen bunlar kombine yapılır. Her hastaya aynı ameliyatı yapmak ve diğer metotların karşısında olmak hekimin yanılgısıdır ve bu hastaların mutsuz olmasına neden olur. Hekim her metodu bilmeli ve hastasına en uygununu kullanmalıdır.  
Read more...

Bel Fıtığı Nasıl Tedavi Edilir?

  Vücudun doğal iyileşme süreçleri, fıtıklı diskin etrafındaki ödemi ve yırtık alanını zamanla çözebilir. Bazı hastalar büyük, belirgin bir fıtığa sahip olmalarına rağmen hiçbir belirgin ağrı hissetmeyebilirler. Örneğin, MR görüntülerinde büyük bir fıtık olduğu halde, ağrı hissetmeyen kişilere rastlanmıştır. Buna karşın, küçük bir fıtık bile sinire baskı yaparak şiddetli ağrılara yol açabilir. Hatta, büyük bir fıtık üzerinde küçük bir diğer fıtık parçası, ağrının kaynağı olabilir. Bu durumda, yanlış teşhis ve tedavi hastanın iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu durumu göz önünde bulundurduğumuzda, muayene ve görüntüleme (MR) sonuçları birbirini desteklemelidir. MR'daki her fıtık görünümü, hemen panik yapmayı gerektirmez. Bunun yerine, doğru bir teşhis koymak için doktorun dikkatli bir şekilde muayene yapması şarttır. Birçok bel fıtığı, sinir sıkışması belirtisi göstermediği sürece cerrahi müdahale gerektirmez. Tedavi Yaklaşımları:
  1. Ağrı Kesici İlaçlar: Çoğu fıtık vakasında, ağrı kesici ilaçlar ile ağrılar kontrol altına alınabilir. Sinir sıkışması olmadığı sürece, bu yaklaşım genellikle yeterli olur ve vücut zamanla fıtığı "rezorbe" eder, yani diskten çıkan parça vücut tarafından emilir ve temizlenir.
  2. Cerrahi Müdahale: Ancak, sinir sıkışması mevcutsa, ve bu durum ilerleyici sinir hasarına yol açıyorsa, cerrahi müdahale gereklidir. Bu durumda da gecikilmemelidir. Fıtık parçasının sinire baskı yapmaya devam etmesi, ciddi ve geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir. Bu nedenle, cerrahiden önce her zaman dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır. Sinir ezilmesi varsa, cerrahi müdahale yapmak kaçınılmazdır.
  3. Yöntem Seçimi: Tedavi süreci, hastanın şikayetlerine ve MR bulgularına göre kişiselleştirilir. Örneğin, bacak ağrısı şikayeti olan bir hastada enjeksiyon tedavisi kullanılabilir. Bu, minör cerrahi bir yaklaşım olup, sinir köklerinin ağrısını geçirebilir. Ancak, bel ağrısı olan hastalarda, fiziksel terapi, radyo frekans, ozon tedavisi veya lazer gibi yöntemler denenebilir.
  Ameliyatın Zamanlaması: Ameliyat, en son çare olarak düşünülmesi yanlıştır. Doğru cümle en doğru anda cerrahi yapılmalıdır. Bu yaklaşım, eskiden ameliyatın "son çare" olarak görüldüğü zamanki yaklaşımdan farklıdır. Günümüzdeki gelişmiş teknoloji ve görüntüleme yöntemleri, doktorların daha doğru zamanlamalarla müdahale etmelerini sağlar. Bel fıtığına bağlı sinir hasarı riski bulunduğunda cerrahiye gidilmelidir. Çünkü hasar oluştuktan sonra kaliteli yaşam şansı azalmaktadır. Sonuçta Doktorunuz sizi zarar görmeden iyileştirdiyse başarılı olmuştur ve sonraki hayatınızı da yasaklar olmadan size bir yaşam verdiyse mükemmeldir. Tedavi Seçeneklerinin Değerlendirilmesi: Her hasta için tedavi seçeneği farklıdır. Şikayetler, muayene sonuçları ve MR bulguları göz önünde bulundurularak en uygun tedavi yöntemine karar verilmelidir. Ayrıca, tedavi sürecinde hastanın yaşadığı ağrının türüne ve şiddetine bağlı olarak farklı yaklaşımlar tercih edilir. Özetle, bel fıtığı tedavisinde en önemli nokta, doğru teşhis ve kişiselleştirilmiş tedavi planıdır. Ancak, sinir hasarı riski bulunan durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir ve bu süreç, hastanın sağlığı ve mutluluğu ön planda tutularak dikkatle yönetilmelidir.  
Read more...

Bel Fıtığı Nedenleri Nelerdir?

  Bel fıtığı, bel bölgesindeki omurlar arasında yer alan disklerin yırtılması sonucu meydana gelir. Bu yırtılma ile birlikte diskin içindeki sulu, jölemsi materyal dışarı çıkar ve bu durum sinirler üzerinde baskı yaparsa, hastalık belirtileri ortaya çıkabilir. Ancak, her bel fıtığı durumu sinir baskısı oluşturmaz; bazen diskin dışarı çıkması herhangi bir şikayete yol açmayabilir ve kendi kendine iyileşebilir. Belirtiler, fıtığın sinirleri eziyor olmasına göre değişiklik gösterir. Bel Fıtığının Temel Nedenleri Bel fıtığına yol açan üç ana neden vardır:
  1. Genetik Yatkınlık: Bazı kişilerde bel diskinin yapısı ve esnekliği, genetik olarak zayıf olabilir, bu da fıtıklaşma riskini artırır.
  2. Omurgayı Çevreleyen Kasların Zayıflığı: Omurgayı destekleyen kasların zayıf olması, diskin üzerindeki baskıyı arttırır. Güçsüz kaslar omurgaya yeterli desteği veremez, bu da fıtık riskini yükseltir.
  3. Travma: Ani ve şiddetli hareketler (örneğin ağır kaldırma, ani eğilme) bel diskine zarar verebilir. Bu tür travmalar, fıtıklaşmaya yol açabilir.
  Bel Fıtığının Neden Olduğu Ağrılar Bel fıtığının gelişmesi, genellikle aniden olmaz. Fıtıklaşma yıllar süren bir süreçte gelişebilir. Bu süre zarfında vücut çeşitli ağrılarla sizi uyarır, ancak bu ağrılar genellikle hafif olur ve birkaç saat veya gün içinde geçer. Bu ağrılar vücudun "yardım isteği" olarak düşünülebilir. Ancak, ağrı kesicilerle bu ağrılar geçerse, aslında vücut alarm vermişken susturulmuş olur. Yani, ağrı kesici ile ağrı geçmesi, hastalığın ilerlemesini engellemez.   Bel Fıtığında Egzersizin Önemi Egzersiz, bel fıtığına karşı koruyucu bir yöntemdir. Bel fıtığı oluşmadan önce, kasların güçlendirilmesi, bu tür bir hastalığın oluşumunu engeller. Çünkü genetik yatkınlık düzeltilemez, ancak kas zayıflığı egzersizle hızlıca düzeltilebilir. Fıtık oluştuktan sonra ise, egzersiz, küçük fıtıkların büyümesini engellemeye yardımcı olur. Kasları güçlendirmek, bel fıtığı oluşumunu engellemek için en etkili yoldur ve bu egzersizlerin düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Bel Kaslarını Güçlendirme Fıtık, kaslarının zayıf olduğu kişilerde daha kolay oluşur. Bunun en güzel örneği, güçlü kaslara sahip sporculardır. Güreşçiler, halterciler gibi ağır yük taşıyan kişiler, omurga kaslarını güçlendirir ve bu kaslar sayesinde omurgalarına daha fazla yük binerken fıtık oluşumu engellenir. Oysa kasları hiç çalıştırmayan kişilerde, küçük bir yanlış hareket veya aşırı yüklenme bile bel fıtığına yol açabilir. Bu tür kişilerde, bel fıtığı oluşumuna neden olabilecek birçok "bahane" bulunabilir; ağır bir eşya kaldırma, yanlış yatak seçimi, vücut ağırlığı veya diğer günlük aktiviteler bu tür risklere zemin hazırlayabilir.

Sonuç olarak;

 Bel fıtığı oluşumunun engellenmesi ve tedavi edilmesi için en etkili yöntem kasların güçlendirilmesidir. Yalnızca egzersizler ile bel kaslarını güçlendirerek, bel fıtığından korunmak ve oluşan fıtığın daha fazla ilerlemesini engellemek mümkündür. Bu nedenle, egzersizler düzenli olarak yapılmalı ve kaslar güçlü tutulmalıdır.  
Read more...

Bel Fıtığı Ozonla Tedavi Edilir mi?

Bel fıtığı ozon tedavisi ile geçer mi? Son günlerde sıkça sorulan bu soruyu sizler için açıklamak istedik. Bel fıtığı ya da disk kayması ülkemizde oldukça yaygın olan bir sağlık problemidir. Bu hastalık, iki omur arasında bulunan omurgaya binen yükü absorbe eden ve omurgaya eşit dağılmasına yardımcı olan dikin omuriliğe ya da sinir köklerine doğru fıtıklaşması sonucu meydana gelir. Bu hastalık sonucu bel bölgesi ve bacak bölgesinde şiddetli ve dayanılmaz ağrılar oluşabilir. Kişiler, genel olarak bu ağrılardan dolayı gündelik hayatlarına devam edemezler. Bu nedenle hastaların hayat kalitesi fazlasıyla düşmektedir. Bel fıtığı ozon tedavisi büyük ve etkili sonuçlar vermektedir. Fakat ozon tedavisinin yanı sıra disk kayması hastalığının tedavi edilmesi için uzman doktorunuz ilaç, fizyoterapi ve egzersiz gibi yöntemleri de önerebilir. Bu yöntemlerin hep birlikte uygulanması kişinin şikayetlerini bitirebilir.

Bel Fıtığı Ozon Tedavisi Nedir?

Ozon fıtığı meydana getiren nucleus pulpusun yapısında bulunan muco polysacharidleri okside etmektedir. Okside olan muco polysacharidleri fıtık oluşmuş bölgedeki hücresel metabolizmayı arttırmaktadır. Bu artan metabolizma ile birlikte fıtık hacim olarak küçülür. Daha sonra fıtık bölgesinde skatrizasyon engellenir ve fıtık yok edilir. Ozon maddesi, vertebral sinir lifleri üzerinde analjezik etki yapar. Anti inflamatuar ile uyarılma, kasların damar plexusundaki baskısını azaltır.

Ozon Tedavisi Kesin Bir Çözüm Müdür?

Bel fıtığı ozon tedavisi yaptıranlar, bu uygulamadan oldukça memnunlar. Ozon tedavisi gören hastalardaki başarı oranı % 85 civarındadır. Bu rakamlar, uygulamanın büyük ölçüde başarılı olduğu gösterir. Bu yöntem genel anestezi ve neşter gerektirmez. Üstelik tekrarlanabilir bir yöntemdir. İşlem yapılırken lokal anestezi bölgeye uygulanır. Bu uygulama yaklaşık on dakika sürmektedir. Ayrıca acısız ve ağrısız bir işlemdir. Ameliyathanede uygulanan ozon tedavisi doğal bir tedavi yöntemidir. Bu yüzden hiçbir riski ve zararı yoktur. İşlem gerçekleştirildikten sonra evinize dönebilirsiniz. Fakat iki gün boyunca dinlenmenizde fayda vardır. Bazı durumlarda uygulamadan ve iki gün istirahatten sonra fizyoterapi görmeniz gerekebilir. Bel fıtığı ozon tedavisi fiyatları seansların sayısına, tekrarına, uygulama ve işlemlere göre farklılıklar göstermektedir.

Read more...

Bel Fıtığında Fizik Tedavi

Fıtık ve Bel Fıtığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler Fıtık, vücutta bir organın veya dokunun normal yerinden kayarak başka bir bölgeye yer değiştirmesi ve bu sırada çevredeki yapıları rahatsız etmesi durumudur. Örneğin, karın duvarındaki bir yırtıktan bağırsakların dışarı çıkması sonucu oluşan duruma karın fıtığı denir. Benzer şekilde, omurlar arasındaki disklerin yırtılması ve diskin içindeki jelatinimsi maddenin dışarı çıkarak sinir köklerine veya omuriliğe baskı yapması durumu ise bel fıtığı olarak adlandırılır. Bel fıtığı, bel ağrılarının yaklaşık %4'ünü oluştururken, bacak ağrılarının %70'inden sorumludur. Bel fıtığı tedavisinde cerrahi müdahale oranı, fıtığın durumuna göre değişir. Bel fıtığı tabi ki her zaman cerrahi müdahale gerekmez. Protrüzyon yani diskin kılıfının tam yırtılmadığı durumlarda halk arasında patlamamış fıtıklarda cerrahi oranı %1, ekstrüde yani kılıfını yırtmış fıtıklarda halk arasında patlamış diye isimlendirilir cerrahi oranı %25, dışarı çıkan parça felç yapmışsa veya yapacak kadar büyükse cerrahi oranı %100 dür.   Ağrı: Vücudun Alarm Sistemi Ağrı, vücudumuzun bir alarm sistemidir ve sağlık sorunlarının erken teşhisinde kritik bir rol oynar. Hipokrat'ın da dediği gibi, "ağrıyı durdurmak ilahi bir sanattır." Ancak günümüzde ağrıyı sadece kesmek değil, altında yatan nedeni bulmak ve tedavi etmek esastır. Bugün Hipokrat yaşasaydı şöyle derdi “ağrıyı teşhis koymadan durdurmak ilahi bir hatadır”. Ağrı, teşhis sürecinde bize yol gösterir ve tedavinin başarısını ölçmemizi sağlar. Örneğin, ameliyat sonrası hastanın eski ağrılarının geçmesi, tedavinin başarılı olduğunu gösterir. Ancak ağrıyı nedensizce kesmek, özellikle karın ağrısı gibi durumlarda, apandisit veya bağırsak delinmesi gibi ciddi durumların teşhisini geciktirebilir ve bu tıbben kabul edilemez bir hatadır. Bu bel fıtıkları içinde geçerlidir; kuvvetli ağrı kesiciler, kortizon kullanmak, AMELİYATSIZ BEL FITIĞI TEDAVİSİ denilen nokta atışı, kök bloğu, epidural enjeksiyon, lazer gibi uygulamalar esasında AĞRI KESME yöntemleridir. Ağrıyı duyması bunlar ile engellenen kişiler iyileştim zannederek ilgili köke göre ayak düşmesi, merdiven çıkamama gibi felçler ile karşılaşabilirler.   Omurga Ağrıları ve Tedavi Yaklaşımları Omurga ağrıları, sık görülen ve genellikle uzun vadede ciddi sonuçlara yol açabilen sağlık sorunlarıdır. Ne yazık ki, bu ağrılar genellikle ağrı kesicilerle geçiştirilir ve altta yatan nedenler araştırılmaz. Özellikle Amerika'da, maliyet nedeniyle MR gibi görüntüleme yöntemlerine erişim kısıtlıdır. Ancak Türkiye'de MR çekimleri daha uygun fiyatlıdır ve bu imkân, doğru teşhis ve tedavi için kullanılmalıdır. Ağrı, az ya da çok olsun, mutlaka ciddiye alınmalı ve nedeni araştırılmalıdır. Ağrıyı ilaç veya bir uygulama ile geçirseniz dahi bu durum altta yatan sorunun ilerlemediği anlamına gelmez.   Bel Fıtığı Tedavisinde Adımlar Bel fıtığı teşhisinde ilk adım, detaylı bir fizik muayenedir. İkinci adım ise manyetik rezonans görüntüleme (MR) ile fıtığın ve sinir sıkışmasının net bir şekilde tespit edilmesidir. Eğer MR'da sinir sıkışması bulgusu yoksa ve muayene sonuçları cerrahi müdahaleyi gerektirmiyorsa, hasta genellikle konservatif yöntemlerle (ağrı kesiciler, anti-inflamatuar ilaçlar ve fizik tedavi) ağrısı azaltılarak takip edilir. Burada ki hedef ağrıyı kestikten sonra hasta felç olmadan doğal rezorbsiyonun oluşmasıdır. Şifa bu şekilde gerçekleşir. Bu yüzden hasta dikkatli seçilmeli ve seçildikten sonrada felç gelişiyor mu diye sık takip edilmelidir.   Sonuç Ağrı, vücudun bir alarm sistemidir ve bu alarm çaldığında mutlaka ciddiye alınmalıdır. Ağrıyı sadece kesmek, altta yatan sorunu çözmez ve daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bel fıtığı gibi durumlarda, doğru teşhis ve zamanında müdahale, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve cerrahi müdahale gereksinimini azaltmak açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, ağrıyı hafife almamak ve uzman bir hekimle iş birliği içinde hareket etmek en doğru yaklaşımdır. Ayrıca genç bir hastada mevcut atağı atlattıktan sonra sosyal yaşamını kısıtlamak spor yaptırmamak, 3 kilo bile taşıttırmamak, işini yaptırmamak, hamile kalmasını engellemek gibi…sadece bunlarda değil sık sık ağrı duyacağınız bir yaşam kabul edilemez. Hekiminize bunları da sormalısınız.
Read more...

Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir?

Bel Fıtığı Nedir ?

Bel fıtığının en yaygın belirtileri bel ve bacak ağrılarıdır. Bacak ağrısı, bel ağrısına göre daha ön plandadır ve hastaların yaklaşık %70'inde bacak ağrısı daha belirgindir. Bel ağrısı ise bel fıtığı ihtimalini düşündürse de, bel ağrısı olan her hastada bel fıtığı olma olasılığı yalnızca %4'tür.

 

     

Sinir Kökü Ağrıları (Siyatik Ağrı)

Siyatik siniri, bel bölgesinden başlayarak kalça ve bacaklara kadar uzanan bir sinirdir. Sinir Kökü Ağrıları (Siyatik Ağrısı): Siyatik siniri, bel bölgesinden başlayarak kalça ve bacaklara kadar uzanan bir sinirdir. Belden çıkan 5 kökün birleşmesi ile oluşur ve bacağa yayılır. Disk kayması sonucu bu köklere baskı yapıldığında, kalça, bacak ve ayaklarda şiddetli ağrılar hissedilebilir. Bu ağrılar genellikle tek taraflıdır ve uyuşma, karıncalanma gibi belirtiler eşlik edebilir. Ayrıca yüksek mesafe bel fıtıklarında femoral sinirde ağrı olur. Bu sinir 3 kökün birleşmesi ile olur kasık ve bacak ön yüzünde ağrı oluşturur ve hastalar merdiven çıkamaya bilecek kadar kuvvet kaybı ortaya çıkabilir.

  • Disk kayması sonucu bu sinire baskı yapıldığında, kalça, bacak ve ayaklarda şiddetli ağrılar hissedilebilir.
  • Bu ağrılar genellikle tek taraflıdır ve uyuşma, karıncalanma gibi belirtiler eşlik edebilir.
   

Hapşırma ve Öksürme ile Artan Ağrı 

  • Disk kayması sonucu oluşan ağrılar, özellikle hapşırma, öksürme veya ani hareketlerle şiddetlenebilir.
  • Bu durum, bel fıtığının önemli bir bulgusudur.

Belirti Görülmeyen Bel Fıtığı

  • Bazı durumlarda disk kayması herhangi bir belirti vermeyebilir.
  • Bu tür bel fıtıkları, rutin kontroller sırasında tesadüfen teşhis edilebilir.

Teşhis Yöntemleri

Bel fıtığının teşhisi için öncelikle detaylı bir fizik muayene gereklidir. Doktorunuz, sinir köklerini tek tek değerlendirerek hangi sinirin sıkıştığını tespit etmeye çalışır. Muayene sonrasında manyetik rezonans görüntüleme (MR) istenebilir. MR, bel fıtığının teşhisinde en etkili yöntemdir ve disklerin durumunu net bir şekilde gösterir. Bazı durumlarda doktorunuz ek tetkikler isteyebilir:
  1. EMG (Elektromiyografi)
  • Sinir iletim hızını ölçerek sinirlerdeki hasarı tespit etmek için kullanılır.
  • Üç şekilde sinire baskı olmasına rağmen normal çıkar:
    1. Sinirde hasar oluşmadı ise,
    2. Sinire baskı aralıklı oluşuyor ise,
    3. Sinire sürekli baskı var ama 3 haftayı geçmedi ise.
  1. Tomografi
  • Kemik yapıyı daha detaylı incelemek için tercih edilir.
  1. Fonksiyonel Röntgen
Hareketli röntgen grafileri, omurganın hareket esnasındaki durumunu değerlendirmek için kullanılabilinir. Çoğu zaman kullanılmaz özel durumlarda kullanılır. Çünkü muayene bulguları daha değerli bilgi verir.  

Tedavi Yöntemleri

Bel fıtığı tabi ki her zaman cerrahi müdahale gerektirmez. Protrüzyon yani diskin kılıfının tam yırtılmadığı durumlarda halk arasında patlamamış bel fıtıklarında cerrahi oranı %1 dir, ekstrüde yani diskin kılıfının tam yırtıldığı durumlarda halk arasında patlamış fıtıklarda cerrahi oranı %25, dışarı çıkan parça felç yapmışsa veya yapacak kadar büyükse cerrahi oranı %100'dür.   Fıtıkların yok olması iki şekilde mümkündür:
  1. Cerrahi Tedavi
  • Çıkan ve siniri sıkıştıran parçayı alırsınız.
  1. Doğal İyileşme (Rezorbsiyon)
  • Vücut, fıtıklaşan diski zaman içinde kendiliğinden yani içsel savunma sistemleri ile emerek temizleyebilir.
Burada hekimler bu bilgi ile cerrahiye veya beklemeye karar verirler. Burada amaç ne cerrahi karar almak ne de cerrahi yapmamaktır; tek amaç vardır: HASTANIN SİNİRİNİN ZARAR GÖRMEDEN fıtığın yok olmasıdır. Hastanın fıtığı yok olmuş ama sinir zarar görüp felç olmuş ise tedavi tabi ki BAŞARISIZDIR. Hastaya cerrahi karar verilmediğinde ağrıyı geçirmek veya azaltmak için şu yöntemler kullanılabilir: Fizik Tedavi: Bel fıtığında ameliyat düşünülmediğinde ağrı azaltılmasında önemli bir rol oynar. Korse kullanılmaz. Çünkü kasları zayıflatır. Zaten fıtığın olmasının sebebi bel kasların zayıflığıdır. Yatak istirahati verilmez. Çünkü yatmanın kasları sertleştirdiği ve zayıflattığı gösterilmiştir. Bunun yerine kontrollü koruyucu hareket etmesi söylenilir. Ben robotluk oynar gibi haraket edin diye salık veriyorum.  
  • İlaç Tedavisi: Ağrı kesiciler, anti-inflamatuar ilaçlar ağrıyı kontrol altına almak için kullanılabilir. Kas gevşeticiler kullanılmaz. Zaten fıtık, omurga etrafındaki kasların zayıf olmasından oluşur. Zayıf olan kasların daha da gevşetilmesi doğru değildir.
  • Epidural Steroid Enjeksiyonları: Şiddetli ağrı durumlarında, sinir köklerine steroid enjeksiyonu yapılarak ağrı ve inflamasyon azaltılabilir.
Önlemler ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri Bel fıtığı riskini azaltmanın tek yolu, egzersiz ile omurga kaslarını kuvvetlendirmektir. Ağır kaldırma denilir ama halterciler, güreşçiler, hamallarda bel fıtığı yoktur. Kilo alma denilir ama Japon Sumo güreşçilerinde bel fıtığı yoktur. Genetik denilir ama yukarıda bahsedilen mesleklerde genetik etki yapmamaktadır çünkü kasları kuvvetlidir. Aşağıdaki yöntemler kasların zayıf olması durumunda önemlidir:
  • Doğru Duruş: Omurga sağlığı için doğru duruş çok önemlidir. Özellikle otururken ve ayakta dururken omurganın düzgün pozisyonda olmasına dikkat edilmelidir.
  • Ağır Kaldırmaktan Kaçınma: Ağır yük kaldırırken dizlerden eğilerek kaldırmak, bel bölgesine binen yükü azaltır.
  • Fazla Kilolardan Kurtulma: Fazla kilo, omurgaya ekstra yük bindirerek bel fıtığı riskini artırır.
    Sonuç Bel fıtığı, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir sağlık sorunu olmakla birlikte, doğru teşhis ve tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir. Erken teşhis sonrası egzersiz ile cerrahi müdahaleye gerek kalmadan iyileşme sağlanabilir. Ancak, ciddi sinir sıkışması belirtileri varsa veya sinir sıkışma ihtimali kötü sonuç doğurabilecek ise cerrahi müdahale yapılmalıdır. Bel ve bacak ağrıları yaşayan bireylerin, zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmaları önemlidir.

 
Read more...