23/12/2016
Bel Fıtığı Nasıl Tedavi Edilir? Cengiz Türkmen|bel fıtığı, bel fıtığı tedavisi
Bel fıtığının çoğunlukla kendisi iyileşir yani kendi kendine iyileşir. Vücudun bunu kendiliğinden yok edecek (rezorbe) ve orada ki ödemi çözecek hücreleri, enzim ve hormonları vardır. Kocaman patlamış fıtığa sahip ağrısı bile olmayan kişiler olabileceği gibi (bu kişilere dikkat ettiyseniz hasta demedim, bunlar araştırmalar sırasında tesadüfen tespit ettiğimiz kişiler) ufacık bir tümsek yaratacak patlamamış bir fıtığın hastada kıyametler kopartarak sinirin ezilmesini sağladığını çok görmüşüzdür. Hatta az sayıda şu dahi olabilir; patlamış bel fıtığı vardır bunun üzerinde ki segmentde küçücük bir başka bel fıtığı vardır hastada problemi çıkaran küçük olandır. Dikkat edilmez ise kolaylıkla patlamış bel fıtığı ameliyat edilir ve hastanın iyileşmediği görülür.
Buradan şu sonuç çıkar. Muayene, film (MR) kadar önemlidir. Asla ihmal edilmemelidir. Zaten çoğu zaman (her zaman değil) sinir ezilme bulgusu yok ise ameliyat yapılmaz. Patlamamış bel fıtıkları yani diskin (omurlar arasında ki yastık) kılıfının tam yırtılmamış olduğu anlatılmak için kullanılır. Patlamamış bel fıtıklarında ki cerrahi oran %2 dir. Patlamış bel fıtıklarında bu oran % 25 lere çıkar. Bu tür fıtıklar sadece ağrı yaratmışlar ise sadece ağrı kesiciler verilmesi durumunda çoğu iyileşir. Bundan dolayıdır ki sıkışan sinirle inatlaşmanın bedeli çok ağır olabilir. Tıp da ameliyat “en son çaredir” ifadesi 30 yıl önceye aittir. Şimdi gelişen tıp ve teknolojiyle doktorunuzun “en doğru zamanı” bulması kolaylaşmıştır. Böylece en önemli olan insanın bu hastalığı kazasız, dertsiz atlatması sağlanmış olur. Hedef asla “ameliyatsız” değil “insanın mutluluğudur”. Doktorlar her insanı kardeşi veya annesi-babası gibi değerlendirdiklerinde (ki tüm doktorların sezdirmeden yaptığı budur) insanın mutluluğu temel hedeftir.
Diğer yöntemler fıtığı almaya yönelik değildir, ağrıyı azaltmaya yöneliktir. Ağrıyı azalttığınızda veya geçirdiğinizde fıtığın vücut tarafından yok edilmesi için zaman ve konfor sağlanmış olur. Kısaca sinir ezilmesi yoksa ve MR da tehlike oluşturacak görüntü yoksa diğer yöntemler uygulanılmalıdır.
Burada doktorunuz üç önemli konuya karar verecektir:
- Filmde yani MR da fıtık görüntüsü var, peki hastada ki şikayetler ve bulgular bu görüntüyü destekliyor mu? Yani hastanın teşhisi gerçekten bel fıtığı mı? Teşhis doğru mu?
- MR da siniri tuzaklayacak fıtık veya başka patolojik görüntü var mı?
- Hastanın siniri “eziliyor mu ?”
Bu dikkatli bir muayene ile anlaşılır. Eziliyorsa, bunun safhaları vardır, bu taktirde orada ki ezen fıtık parçasının hemen ezilen sinir üzerinden kaldırılması gerekmektedir bu durumda tek yol cerrahidir. Kaldırmaz iseniz o sinir ya tamamen ya kısmen kaybedilir. Bunun bedelini ise bir tek hasta öder. Sonradan doğruyu yapma şansınız yoktur. Yani pardon denilemez. Ne yazık ki beynin uzantısı olan bu yüksek teknoloji harikası sinir demetlerinde milyarlarca sinir huzmeleri vardır. Bunları yapamadığımızdan kaybetme lüksümüz yoktur. Eskiden detayları görme şansımız olmadığından (MR yok iken), biyomekanik bilmediğimizden (insanın yaşamda ki hareket biyolojisi), mikroskobumuzu kullanamıyorken, anestezimiz bu kadar gelişmemişken, içten uygulanılan omurga destek enstrümanları yok iken, bel fıtığı ameliyatının tekrarlaması fazla iken, sterilizasyon teknolojisi kötüyken ameliyat en son çare denilirdi. Hatta tam felç olduğunuzda ameliyat tavsiye edilirdi. Halbuki o zaman bile bilinirdi ki, felç olan hastaların ameliyat ile geri dönmesi ilk 24 saat içerisinde ameliyat edilir ise 1/3 idi, yani üç kişiden bir kişisi iyileşme şansı vardı. Yani diğerleri felçli kalıyor. Eskiden bu durum kabul edilirdi çünkü yukarıda ki anlattığım nedenlerden dolayı cerrahi sonuçlar iyi değildi. Fakat bugün çok şey değişti. Bu demek değildir ki ameliyata daha kolay başvurmalıyız. Ama artık tehlikeyi çabuk fark edecek görüntü ve bilgilere sahibiz, bunları kullanarak cerrahiye felç yapılmadan gidilmelidir. Hastaları gecikerek felçli bırakmak kabul edilemez. Bu kadar teknolojik ilerlemeyi hastamıza sunmayacak isek yani biz yine felci bekleyecek isek tıp da bu ilerleme neden kimler için oldu diye derin derin düşünmek lazım? Amacımız hastaları mutlu etmek değil mi?
Hastaya göre en uygun ağrı kesici model seçilir…
Bu model seçeneği ağrı kesicidir. Hastanın siniri ezilmiyor ise ağrısını keserseniz vücudun savunma sistemi yastık (disk) içinden çıkan parçayı rezorbe eder yani temizler. Sonrasında ki tek önleme metodu egzersizdir.
Hastaya göre ifadesi çok önemlidir. Çünkü her hastaya ne yapılacağı şikayetin şekline göre, muayene sonucuna göre ve filmdeki fıtık şekline göre karar verilir. Her hastaya aynı tedavi olmaz. Bunun için doktorun tüm tedavileri bilen kişi olması hastanın en doğru tedaviyi görmesi ile sonuçlanır.
Yırtılan diskin (omurlar arası yastık) içinden çıkan parça siniri çoğu zaman “ezmiyor”.. İşte bunun muayenede tespit edilmesi çok kolaydır. MR da kocaman diskin olması, yırtılmış, patlamış fıtığın olması sinirin ezilmesi için kanıt değildir. Yani patlamış fıtığınız var MR da görülüyor sizin omuriliğiniz eziliyor cümlesi yanlıştır , doğru olan “ezilebilir” ifadesidir. Bunun için doktor muayene eder ve karar verir. Çünkü MR iki boyutludur, üçüncü boyutu görmediği için bu hata yapılıyor. EMG az hastada başvurduğumuz yöntemdir. Asıl olan muayenedir.
Peki hangi model seçilecektir ?
Şikayeti “bacak ağrısı” olan hastada enjeksiyon ile kök ağrısını kesmek doğru olan yöntemdir. Enjeksiyon bir mini cerrahi yaklaşımdır. Ehil olunmalıdır. Cerrah olunması oluşabilecek kötü sonuçları çok azaltır. Tamamen yan etkisi olmayan bir yöntem değildir.
Şikayeti bel ağrısı olanlarda ise intradiskal Radyofrekans, Laser, Ozon… gibi yöntemler ile direkt uygulanan ısıtma (Termofor içinde sıcak su) veya Fizik Tedavi yöntemleri daha doğrudur.
Şikayeti bel ağrısı olan kişilerde asıl tanı fıtık değilde bel haraketliliği (instabilite) veya sakroiliak ağrı, interligamentöz ağrı…gibi nedenler var ise durum daha farklıdır, doktorunuz bunları mutlak ayırt etmelidir. Akut ve ilk defa oluşmuş ise Manuel terapi uygundur. Uzun süreli ağrılı kişilerde ve/veya tekrarlayan ağrılarda hastalığın kalıcı tedavisi daha doğrudur, manuel tedavi değil. Aksi taktirde yukarıdaki tedaviler uygulanılır ama hasta iyileşmez veya iyileşir ama bir hafta sonra ağrılar tekrar başlar.
Yorumlar
Yorumlar kapatıldı.